25 Şubat 2013 Pazartesi

İndirin o totonuzu aşağı!

  Herkes herşeyin uzmanı olmuş ama sorunca tık yok.. Ne şişik insanlarız ya. Kim veriyor bu kadar havayı,gazı.. Nerden geliyor bu abartı özgüven anlamadım gitti. Öyle bir gruba denk gelmişim ki, kendileri için ''Biz okulun en ağır toplarıyız ona göre!'' diyen totosu başından yukarda gezen tipler. Gruba kız geldi diye garipseyen tipler aynı zamanda... Dünyayı biz yarattık modunda, havalı olucam diye kasım kasım kasılan tipler.. Neyse çok eleştirmiyim daha ilk günden, ama o kadar normal grup varken ben neden böyle garip bir gruba denk geldim anlamadım,neyse :)

23 Şubat 2013 Cumartesi

Hayaller..Kocaman..

 
    Kumsalda karanlıkta yürümek istiyorum şimdi.. Saatlerce yürüsem de sonu gelmeyen bir kumsalda.. Ben yürüdükçe arkamdan hemen gelen küçük dalgalar ayak izlerimi de yok etsin hatta. Hiç iz bırakmayayım arkamda. Kimse bilmesin orada yürüdüğümü saatlerce.. Yorulduğumda oturayım kuma. Hatta öyle ıssız bir yer olsun ki kimsenin beni görme ihtimali olmasın.. Üstümde hiç bir şey olmasın. Oturduğumda kuma sadece kumu,suyu hissedeyim arada bir engel olmadan. Önümde Ay olsun. Yakamoz olsun.. Keşke sabah olmasa diyerek öylece bakayım Ay'a..
   Uzanayım sonra kuma, ellerimi kumun altına soktukça daha da fazla nemi hissedeyim.. Öylece yatıp gökyüzüne bakıyım. Hep beni etkilediğine inandığım şarkılardan hiç birini dinlemeden sadece dalga seslerinden,o sessizlikten etkileneyim bu sefer.
   Sonra uykuya dalayım o huzurla.. Rüyalarımın peşinde koşayım orada o huzurlu uykuda..

19 Şubat 2013 Salı

Okudum Beğendim -1-




Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil, 
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları. 
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler 
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller. 
Onlara sevginizi verebilirsiniz,düşüncelerinizi değil. 
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır. 
Bedenlerini tutabilirsiniz,ruhlarını değil. 
Çünkü ruhlar yarındadır, 
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz. 
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları 
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. 
Çünkü hayat geriye dönmez,dünle de bir alışverişi yoktur. 
Siz yaysınız,çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar. 
Okçu,sonsuzluk yolundaki hedefi görür 
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar. 
Okçunun önünde kıvançla eğilin 
Çünkü okçu,uzaklara giden oku sevdiği kadar 
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.


Khalil Gibran

16 Şubat 2013 Cumartesi

İşte Budur!!

  Uzuuuun zaman sonra hayatının bir düzene girmesi nasıl bir histir bilir misin sen? Anlatması cidden zor bir psikoloji,öyle bir hafiflik ki bu.. Şu yağ reklamında uçan küçük çocuk gibi hissediyorum kendimi günlerdir. Sanki biri yanlışlıkla hızla itse, çarpsa iyice havalanıp uçucağım tutamayıp kendimi..
  Nasıl bir rahatlıktır bu.. Hep aradığım şey kesinlikle bu hismiş işte.. Neredeyse 2 senedir hep bu stres varmış benim üstümde.En çok da şu son 5-6 ay..Şuan eskiden canımı sıkan minik minik şeyler asla canımı sıkamıyor.İnsanın canını sıkan bir durum varsa,diğer her küçük negatif etken ona dünyanın en kötü durumu gibi görünüyormuş,şimdi anlıyorum..
  Minik bir defterim var,lastikli mastikli,oldum olası yapmam gereken önemli şeyleri yazıveririm unutmiyim diye. Şimdi o deftere yapmak istediğim şeyleri,yapmak zorunda olduğum değil,istediğim şeyleri yazıyorum.. İspanyolca kursuna yazılacağım Ankara'ya dönünce. Hala sevmiyorum tabi ki ama şuan Ankara bana o kadar da lanet gelmiyor.Diğer yandan ingilizceye de giderim belki adam akıllı geliştirmek için..Gelecek planlarım var artık benim..Hem de düşündüğümde yüzümü gülümseten planlarım. O kadar bunalmışım ki geçmişte,o kadar güçsüz hissetmişim ki, nette ağlaya ağlaya en kolay intihar yöntemini aradığım günler aklıma gelince şimdi sadece yüzüme garip bi gülümseme oturuyor. Kendime kızmıyorum da o günler için,ne kadar salakça olursa olsun,o dönem o psikoloji insana onları düşündürtüyor. En azından bana onları düşündürtmüş..
  Düşündüm uzun uzun,annemlere bile açıkladım,kpss mpss kursuna gitmeyeceğim kesinlikle,asla istemiyorum memur olmak..İstediğim hayat bu değil. Sadece insanlar ''o zaman niye okudu bu kız bu bölümü?'' demesinler diye istemediğim bir hayatı yaşayamam ömür boyu. Her gün işe istemeye istemeye gidersem zaten 2-3 sene sonra pilim biter benim. Kendimi tanıyorum,rahatıma düşkün bir insanım,zevk alacağım işi bulamazsam o iş asla uzun ömürlü olmaz,sonum ev kızı olmak olur..Memuriyet asla düşünmediğim için de artık ''acaba kılık kıyafet kurallarına uygun olmazsam sıkıntı yaşar mıyım?'' korkusu da bitti,bu demek oluyor ki tamamen ne istediğimden emin olduğumda dövme yaptırabilirim. Bir kere yaptırınca devamı geliyor derler,belki bir sürü dövmem olur sonunda,belli mi olur :)
  Artık fark ediyorum ki, bu hayatta kötü anlar da var.. Bu anlar çok uzun da sürebilir. Belki yıllarca sürüp an olmaktan da çıkabilir. Ama eninde sonunda bir çıkış anı da var. Bir çeşit aydınlanma,rahatlama eninde sonunda var. Eskiden deseler inanmazdım ama gerçekten var. Ne kadar uzun sürerse sürsün,sonunda yaşamaya değer bir hayat var. Ve bunun farkında olabildiği anlarda insan,tamamen kendi mutluluğuna,hayatta nasıl huzuru bulabileceğine bakmalı..Çünkü hayat dediğimiz şey sadece bunun için var..