23 Ocak 2013 Çarşamba

İstediğim..

   Olgunlaştığımı hissediyorum ben.. İnsanları tanıyabiliyorum artık,amaçlarının ne olduğunu hissedebiliyorum.. Değişmem gereken daha çok konu var. Güçlenmem gerek,kararlı olmayı öğrenmem gerek,azimli olmam gerek,başarabilmek için istekli olmam gerek ama en azından bazı konularda değiştiğimi,olgunlaştığımı hissetmek huzur verici.. İstediğim pek çok şey var. Bu aptal durumdan kurtulmak istiyorum artık,beni boğan daraltan bu durumdan.. Hep aynı durumu konuşup durmaktan bıktım. Kurtulup ''Ohh.. be! '' demek istiyorum artık.. Bu durumdan kurtulduğumda bana huzur veren şeylere yönelmek istiyorum,bana keyif veren,beni ben yapan...
   Fark ediyorum ki bir buçuk yıldır hep aynı psikolojideyim genel olarak,belli periyotlar halinde hep aynı bunalımdayım ve hep aynı yerde sayıyorum. Bundan sıyrılmak istiyorum bir an önce.. Eğer yapabilirsem tanıdığım herkesle bir kutlama yapacağım. Kurtuluş kutlaması gibi bir şey.. Ve sonrasında aslında hayatıma nasıl yön vermem gerektiğine odaklanacağım. Çok büyük hayallerim zaten yok,sadece bir şekilde bir yola sokup artık ''Bu benim hayatım işte..'' dediğim bir hayatım olsun istiyorum.. Olacak mı? Eminim olacak,sadece ne zaman onu bilemiyorum şuan.
   Tek isteğim en iyi ihtimalin gerçekleşmesi ve bir an önce olması..

17 Ocak 2013 Perşembe

Bazı Anlar..


   İçindekileri anlatabilir misin herkese? Herkesi geçtim,en çok bilene,en çok anlayana anlatabilir misin? Anlatsan anlar mı seni tamamen? Öyle anlar var ki,sanki en yakın dediğin bile aslında seni hiç anlamıyor.. Çok da doğal aslında.. Herkes illaki kendi derdinde çünkü. Sen nasıl kendi derdindeysen...
   Bencil olduğunu hissettiğinde yapacağın şey ne olur? Çözüm arar mısın değişmek için,kendi hayatını,kendi sorunlarını düşünmeyi bırakabilir misin? Kendi çıkmazlarını düşünmeyip başkasına odaklanabilir misin? Yapamıyorsun.. Yapamadığın için de hep anlaşılmak istiyorsun.. Hep ortak kararlar alınsın,hep aynı ruh halinde olunsun.. Kim kimi 24 saat anlamış ki... Sen kimi 24 saat anlamışsın ki seni anlasınlar..

9 Ocak 2013 Çarşamba

Çözümsüzlük..

 
  Kendi içimde bir dinginlik var..Uygun kelime sanırım 'dinginlik'. Mücadeleci bir karakter yok içimde.Başarısızlığımla yüzleştiğimde tek yapabildiğim ağlaya ağlaya yürümek. Sessizce,hiç hıçkırmadan,içimden kendime söve söve sessizce ağlayarak yürümek herkesin içinde.Kimsenin olmadığı sokakları seçmeye çalışarak yürümek.. Artık aynı sonucu ala ala, öyle kazındı ki ruhuma başarısızlığım. ''Sen gerizekalının  tekisin,başarabildiğin ne var?''  Bunu kendime tekrarlamaktan bıktım.. Her seferinde sanki daha da dibe batıyorum. Daha da soğuyorum her şeyden.. Daha da umudumu kaybediyorum gelecek adına. İçimde fırtınalar kopsa keşke.Hırslansam,sinirlensem birilerine. Ama bunların hiç biri yok içimde..
  Neden cesaretim yok başka şeylere? Neden diyemiyorum ''Tamam bu kadarı yetti..Bırakıyorum,canınız cehenneme..'' diye..Benim hayatım değil mi bu? Neden hiçbir şeye cesaretim yok benim..Bu durum hayatımın içine ediyorsa neden bunu sürdürmek zorundayım ben? Çözüm arıyorum..Çözüm bulamıyorum. Bırakıyorum dediğimde ne yapıcam onu da bilmiyorum. Şuan bir anda cesaretlenmek istiyorum her şeyi bitirebilmek için.Geridekiler ne düşünür,üzülür mü demeden..Annem ne hale gelir hiç düşünmeden..Yok olup gidebilmek istiyorum şuan tümüyle,hiç var olmamış gibi..Geride bir geçmiş bırakmadan,yaşanmışlıklar bırakmadan.Şuan en çok istediğim şey bu..Ama o kadar gerizekalıyım ki bunu da yapamıyorum..


1 Ocak 2013 Salı

..


Uzun Aradan Sonra..

  Çok uzun zaman olmuş yazmayalı..Yazasım da yoktu açıkçası.. Yeni bir yıl aslında yeniliktir,mutluluk kaynağıdır,umuttur. İlk defa yeni yıla çok garip bir ruh haliyle girdim. Normalde yılbaşı eğlencedir, arkadaşlarla toplanır kutlarsın.. Bu sene öyle garip girdim ki. Bir yanım mutluydu çok,yalnız olmadığım için.. Bana yeniden bir şans verildiği için. Ama diğer yanımda fırtınalar kopuyor sanki..Hep derler ya nasıl girersen öyle gider diye. Eğer öyleyse,sevdiğim değer verdiğim insanla olucam hep,bir yandan buna seviniyorum ama diğer yandan da hep negatif düşüncelerle boğuşmaktan korkuyorum..
  Geçen koca bir yıla bakıyorum şimdi..Kendimi hiç değiştirememişim. Aynı yerde takılı kaldım sanki. Ömür boyu bu halde,bu psikolojide kalıcakmışım gibi hissediyorum. Acı veriyor bunu düşünmek. İnsan kendini geliştirebilmeli. Hele ki bu yaşta her yeni gün kendime birşeyler katmalıydım ben. Şimdi biraz daha geriye bakıp kendimi yine kendimle karşılaştırınca daha da gerilediğimi fark ediyorum. Negatif düşüncelerin insana hiç bir katkısı yok. Bunun bilincindeyim ancak bunları düşünmeye engel olamıyorum...
  Eskiden kendimi daha çok seviyormuşum ben. Kendim için birşeyler yapıyormuşum. Ve kendimi sevdikçe başkalarına da daha içten yaklaşıyormuşum. Git gide yalnızlaşıyorum sanki. Dışarıdan bakınca,arkadaşlarım var,evet.. Dönem başında yeni bir ortama girdim,iyi arkadaşlar edindim burda,evet. Ama yine de eskiye göre daha yalnızım..İçimdekileri anlatamıyorum kimseye. Kimsenin sallamayacağını biliyorum. Kimseye anlatmak da istemem zaten kendi içimden geçenleri. Sanki yüzüme bir maske takmışım. Neşeli,pozitif,konuşkan bir kıyafet giymişim sanki. Böyle sürdürüyorum hayatımı. Belki olması gereken hayat da budur..
  İnsanın yaşam amacı nedir? Başkaları için mi yaşar yoksa kendisi için mi? Şimdi düşününce,kendim için yaptığım hiçbir şey bulamıyorum. Abartmıyorum,gerçekten hiçbir şeyi kendim için yapmıyorum ben. Bir amacım yok..Son bir ay içinde o kadar çok gecem oldu ki sabaha kadar birşeyler çizdiğim,müzik dinleyip sabahladığım boşu boşuna..Arkadaşlarım uyanıp okula giderken benim yeni yatıp uyumaya çalıştığım..Bir amacım olsa hayatta bu hale gelmezdim sanırım.. İçimdekileri anlatabilmek çok zor. Hep aynı şekilde,hiç değişmeden,hep geçmişi tekrarlar gibi yaptığım hatalar var. Her seferinde ders aldım,bir daha asla yapmam dediğim hatalar.. Ve fark ediyorum ki bu hatalar sadece belli bir konuda değil. Çok uzun zamandır hep aklımı kurcalayan,heyecanlandıran,bağlandığım sadece bir kişi var. Ona karşı da yaptım bunlardan. Sorumluluklarım konusunda da çok yaptım. Sonunu bile bile neden yapıyorum aynı şeyleri hep? Neden hiçbir şeyden ders alamıyorum,neden kendimi hiç değiştiremiyorum,neden geliştirip düzeltemiyorum..
  Aslında şu iki gündür son zamanlarda hiç olmadığım kadar mutluydum. Ama öyle bir durumdayım ki,hissettiklerimin bir anlamı yok,söylediklerimin bir anlamı yok,hiç bir davranışımın elle tutulur gerçekliği yok.. Eskiden hiç böyle hatalar yapmazdım ben. Ve hata denilen nedir ki? Elli kere tekrarlanan şey artık hata mıdır? Ne zaman böyle bir karaktere büründüm ben,kaç yaşında,hangi dönemde ve neden? Eskiden hep en olgun,en mantıklı kız ben değil miydim? İnsanlar gelip bana danışmaz mıydı,benden akıl almaz mıydı? Hangi ara güvenilmez birine dönüştüm ben.. Ve yaşım ilerledikçe neden gitgide saçmalıyorum.. Aklımın bir köşesinde hep aynı şey.. ''Değişmelisin.. değişmelisin..''  Değişemiyorum.. Aksine sanki daha da kötüleşiyor karakterim. İçimdeki ben daha da soğuyor hayattan sanki..Benden de soğuyor.. ve gitgide profesyonelleşiyor daha da kendi içinde bunları yaşayarak,dışarıya belli etmeden yaşamak için karar vermiş gibi..
  Özellikle şu iki ay içinde öyle saçmaladım ki.. Bağımlı değilim ben istesem hiç içmem derken artık günde iki paket içer oldum. İnsanların evlenip barklandığı yaşta ben ergen gibi gereksiz davranışlarda bulundum. Yaptığım tek faydalı hareket akşamları kulaklığımı takıp son giriş saatine kadar dışarıda yürümek oldu..Karanlık gerçekten dinlendirici ve huzur verici... Şimdi bir an farkına vardım ki şaka maka bir gün sonra finallerim başlıyor ve ben hala çalışamadım.Elimde hiçbir şey yok yaptığım. Sıfırım resmen. Milletin haftalarca çalışıp geçtiği dersleri benim 1 günde geçme ihtimalim nedir? ya da var mıdır öyle bir ihtimal? Cevap açık ama kabullenmek istemiyorum bunu şuan. Sonunda olucakları hayal bile edemiyorum artık. Hep erteledim,şundan bundan,diğer dönem kesin yapıcam dedim.. Her dönem aynıyım,hiç bir değişiklik yok. Ne yapmalıyım peki şuan? Kabullenip iyice salsam olmaz, son bir çırpınsam o da olmaz ama olur gibi düşünmekten başka çare yok.. Herhalde en iyisi gidip uyumaya çalışmak..